Burgazada Yolculuğu

Herkese selamlar sevgiler sonbaharın en güzel zamanları şimdi ve bunu değerlendirmek bizlere düşüyor. Bazen bir deniz kıyısı, bazen bir orman büyüsü, sadece keyif almak ve biraz olsun herşeyden uzaklaşmak herkese iyi gelir. Böyle bir düşünce ile havanında yazdan kalma olduğu bir cumartesi kızlarla Burgazada ya gittik. Şansımıza güneşin en dorukta olduğu bir gündü ve doyasıya keyfini çıkardık.

Burgaz adaya gitmek çok kolay ve ucuz Kabataş tan, Eminönü nden, Bostancı dan adaya ada vapurları kalkıyor tek yapmanız gereken karar vermek saatlere bakmak yoksa üşengeçlik yapıp çok uzak şimdi nasıl giderim lafı asla geçerli değil. Yeter ki isteyin ve hayata geçirin. 

Yolda giderken vapurdan manzaralar yol boyunca martılar bize eşlik ettiler..

Haydarpaşa nın endamlı duruşu mest edici..

Burgaz ada ya yanaşırken adanın bir parçası sadece nasıl şirin değil mi?
Yunanca adı Antigoni olan İstanbul ‘ un 3. büyük  adası olan Burgazada’ nın yüzey görümü yuvarlak biçimindedir.Burgazada’ nın en yüksek tepesi “Bayrak Tepesi”dir. Kızılçam ormanları ile kaplı adaya,  Büyük İskender’ in generalinin babasını Antigone’ nin  adaya kale yaptırması üzerine onun adı  ile anılmıştır. 
Daha sonraları Yunanca’da  kale/burç  anlamına gelen  Burgaz (Pyrgos) adı verilmiştir.

Adaya girişte yoldan gelmiş olmanın rehavetiyle adanın ünlü pastanesi Ergün de soluklandık. Buranın milföy tatlısı şahaneymiş duyunca tabi hemen kaptım bi tane:) 

Kızlarla Ergünde soluklanırken..

Ada da sonbaharın gelmesiyle renk cümbüşü vardı. Sarılar, kırmızılar ve daha niceleri bunlara eşlik eden adanın faytonları da ayrı bir güzellikti. 
 



İlk olarak Kalpazankaya ya çıkalım dedik ve yaklaşık 6 km yürüyüş yaparak tepeye çıktık. Yürürken bir çok güzelliğe şahitlik ettik işte bu merdivenler onlardan bir tanesi.. 

Ağaçların renkleri ve enerjisi.. 
Ada enerjisi yüksek bir yer öteki adalarda olmayan bir şey var sanki burada.. 

Sonbahar Festivali gibi

Kalpazankaya ya az kalmışken bizi karşılayan güzellik. Aşağıda görülün bir plaj, yani yaz mevsiminde İstanbul'a yakın denize girilebilecek nadide yerlerden.. 

Ve Kalpazankaya tepede bir yer, kocaman bir restaurantı var adı kalpazankaya restaurant, balık yerken güneşin batışını da izleyebileceğiniz şahane bir yer. Yalnız rezervasyon yaptırın çünkü yer bulamayabilirsiniz. Fiyatları içinde normalden daha pahalı diye duydum.

2. durağımız Aya  Ioanis Kilisesi
Kış geldiği için kapatmışlar ama bir yaz günü gelip içerisini görmek için tekrar geleceğim.
Bir Rum Ortodoks kilisesi olan Yahya Peygamber Kilisesi (Hagios Ioannis Prodromos), iskeleye yanaşırken vapurdan görünen manzaraya egemen olan ve yüksek bir silindir üzerine yerleştirilmiş kubbesiyle kasabanın en göze çarpan anıtıdır. Deniz otobüsü iskelesinin güneyindeki ilk sokak sahil boyunca takip edildiğinde, kiliseye kısa sürede varılabilir.
1899’da yapılan bugünkü kilisenin, Yahya Peygamber Kilisesi’nin katholikonunun bulunduğu yere kurulmuş olduğuna inanılmaktadır. Asıl katholikon büyük olasılıkla 11. yüzyılda inşa edilmişti. Binanın bölümlerinin ise, önceki yapının planına sadık kalınarak inşa edilmiş bugünkü kilisede bir araya getirildiği düşünülmektedir. Bu yargıya kanıt ise George Mastoropoulos’un "Adalar’ın Patriarkal Manastırları" adlı eserinde gösterilmektedir.



3. durağımız..
Ve tabiki ada ile bütünleşmiş Sait Faik Abasıyanık evi ve müzesi. Edebiyatla ilgiliyseniz burayı görmeye can atarsınız. Yazar Şair burada yaşamış ona ait eşyaları, mektupları, kişisel malzemeleri görmek şahaneydi. Bir tarih kokuyor o evde mutlaka ama mutlaka gittiğinizde görmeden geri gelmeyin. Hele ki girişte yerde yazan o cümleyi hafızanıza kazıyın...


Müzeye ait görüntüler.



Sonbaharın Ada ile dansı renklere bakar mısınız.. 


Renkler bize ne çok şey anlatır bazen, önemli olan okuyabilmektir..

Ada da çok fazla gezilebilecek yer yok ancak yürüme yolu çok, biz gezmeyi bitirince baya bir yorulmuştuk. Kendimizi hemen sahiline attık orada cok cici salaş restaurantlar var. Gönlünüz hangisini isterse ona oturabilirsiniz. Hepsi balık üzerine şahane şeyler veriyorlar, İster rakı için ister bira, biz araştırmalar sonucunda  Barba Yani ye karar verdik. Gündüz oturduğumuz için bira içtik ama geceye kalsaydık kesinikle rakı içemeden dönmezdim:)

 


Hepimiz çok keyif aldığımız, hasret giderdiğimiz bir gün yaşadık bunu sıksık yapmaya karar verdik kim bilir çok yakında yine bir sürprizim olabilir size:)

Biz adayı terk ederken ada akşama hazırlanmaya başlamıştı. 
Gün yavaştan ağarmış gökyüzü rengini maviden kızıla boyamıştı. 
Ufak teknelerin denizde ki dansı görülmeye değerdi.

Son olarak dönüşte vapurdan çektiğim bir kare ile veda ediyorum. Şu akşamın güzelliği hangi şehirde, hangi millette ve hangi ülkede var söyler misiniz? İstanbul'u kalabalık olmasına rağmen seviyorum. Her yerde olmayan bir güzelliğe sahip olduğu için.. 

Bambaşka bir gezi de tekrar  buluşmak üzere sevgilerimle..

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.